11 Nisan 2021 Pazar

 

YAPTIĞIM DEĞİŞİKLİK VE İLAVELER :

 

 









1- Top case : Sele altı bagaj bölmesi çok küçük olduğu için arkaya 48 litrelik Top case denilen çanta. 200,-TL.

 2- Ön cam: Ön rüzgardan bedenimi korumak için gerekliydi ve çok faydasını gördüm. Şimdi önden gelen hava kaskımın üstünden geçip gidiyor. Ön cam yakıtı biraz arttırdı ama olsun bence değer. Ayrıca kıyafetime böceklerin yapışmasını da önlüyor. Yağmurda da çok işe yarıyor. 100,- TL.

 


3- Dörtlü sinyal sistemi : Silifke bölgesinde bulunan tünellerde arkadan gelen araçların fark etmesi için mevcut sinyal lambalarıma ilave anahtar ve flaşör ile dörtlü sinyal sistemi yaptırdım. 80,- TL. Özellikle bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü tünel içinde yol boyunca sağ tarafta kırmızı sol tarafta beyaz led ışıklar bulunuyor sizin stop lambanızda kırmızı olduğu için fark edilmiyorsunuz. Dörtlü sistem turuncu yanıp sönen ışıkları ile sizi görünür kılıyor. Bu yüzden çok önemli.


 4- Sele tadilatı : Benzin deposu, tek parça olan selenin altında olduğu için benzin alırken arkadaki heybeyi veya çantayı yerinden alıp ondan sonra seleyi kaldırmam gerekiyordu. Bu yüzden seleyi kestirip iki parçaya ayırttım. Şimdi sadece öndeki parçayı kaldırıyor arkasındaki heybe veya çantayı indirmiyorum.



  Deri olan seleye dış etkenlerden korumak ve terlemeyi önlemek için file kılıf geçirdim. Tadilat 100,- TL. ve file 35,- TL.
   Uzun turlara giderken kırmızı çantalarımı yan demirlere takamadım.Ben de aynı malzemenin biraz daha incesini bulup yanına vidaladım ve çantalarımın asma klipslerini buraya taktım.


Çantaların altı da arka basamaklara basınca oldukça sağlam oldular. 
 

5- Koruma demirleri : Çok şükür şu ana kadar hiç düşmedim ama kaporta parçaları plastik olduğu için önlem almam gerekiyordu ve servisinden orijinal koruma demirlerini aldım. 200,- TL.

 


6- Kilim desenli heybe : Nostaljik kilim desenli heybe pazar ve market alışverişlerinde olmazsa olmazım. 65,- TL.

 


7- Kilit ve alarm : Güvenlik önlemi olarak sağlam bir kilit ve uzaktan kumandalı bir alarm aldım. Kilit = 145,- TL. Alarm 150,- TL.

8- Lastikler :
     Neredeyse tüm sıfır motorların eksi yönlerini sayan yorumcular, üzerindeki lastiklerin mutlaka değiştirilmesini öneriyorlar. Aslında frenler ve lastikler bir motorun hayatımızı teslim ettiğimiz en önemli parçalarıdır. Gerçekten üzerindeki lastikler çok kötüydü. Araştırmalarım sonunda ( Fabrika ile bile görüşerek.) doğru lastiğin Anlas firmasının tubeless, MB-79 veya NF-29 modeli olduğunu öğrendim.


Her ikisinin de çok başarılı olduğunu söylediler. Ben tercihimi MB-79 dan yana kullanıp öne 2.50X17 arkaya 2.75X17 ebatlarını taktırdım. Motorun yol tutuşunu, virajlarda ki hissiyatını ve yoldaki akışını hemen fark ediyorsunuz. Bu arada ikisine Eylül 2021 de toplamda 450,- TL. civarında bir ödeme yaptım ve şu anda 10.000,- TL civarında olan sıfır motorda neden bu kadar önemli bir malzemeden kaçtıklarını gerçekten anlayamadım.
   8- Kilometre saati :

   12.500 km.de kilometre saatinin devir saati bozuldu. Servise müracaat ettim hemen sipariş verdiler 2 hafta içinde komple yenisi ile değiştirdiler.
   9- Ön dişli değişti :
    Yaptığım araştırmalar ve bu konuda teknik bilgisine güvendiğim kişilerin önerileri sonunda 12.500 km.ye gelince serviste 14.lü olan ön dişliyi 15.li olan ile değiştirdim. Arka dişliye dokunmadım. Motorun sesi azaldı düz yolda gidişi fark etti. Rampada değişen bir şey olmadı. Şayet arka dişliyi de bir diş küçüğü ile değiştirmiş olsaydım düz yolda biraz daha rahatlıyabilirdi ama bu sefer de yokuşlarda vites küçültme isteyecekti.Bu yüzden arkayı hiç ellemedim.
   10- Elcik korumalar :
   Her ne kadar eldiven kullansam da hem rüzgardan hem de arı,böcek ve araçların fırlattığı taşlardan ellerimi koruması için elcik korumalarını iyi ki almışım çok memnun kaldım. Motorumun görüntüsünü de değiştirdi.Montajını kendim yaptım çok basitti. 

 

50 cc MOTORLARDA RODAJ VE BAKIM =

 

 RODAJ, Fransızca bir kelime olup 'alıştırma' anlamına gelmektedir. Yeni işlem görmüş ya da yeni üretilmiş bazı parçaların birlikte yapacakları ilk çalışmadaki uyum sürecini tanımlıyor.

 Rodaj genelikle araç motorunun açılması olarak kullanılsada lastiklerde ve frenlerde de geçerlidir. Yeni olarak aldığımız bir aracın motorunu,lastiklerini ve frenlerini tavsiye edilen sürelerde önerildiği şekilde kullanmamız ileriki günlerde çok daha iyi verim almamızı sağlar.

 50 cc motor için rodaj hız sınırları:

-    0-150 km arasında 30 km.

-150-300 km arasında 40 km.

-300-800 km arasında 45 km.

-800-1.500 km arasında 50 km.

Bu arada 5.000 deviride geçmemek gerekiyor ayrıca çok dik rampalarda yüklü olarak veya iki kişi ile kullanılması da önerilmiyor.

 BAKIM :

 İlk bakım 500 km de yapılıyor. Bu bakımda yağ değişiyor ve tüm vida ve parçalar tek tek kontrol ediliyor.

 İkinci bakım 1.000 km de yapılıyor ve sadece yağ değişiyor.

 Bundan sonra her 2.000 km.de bakıma giriyor ve gerekli kontroller yapılıyor.

 Benim motoruma 0.8 lt Castrol Power 1 , 10W-40 lık 4 zamanlı yağı koyuyorum ve 2.000 km.de mutlaka değiştiriyorum.


 Ayrıca sık sık lastik havalarını, zincir gerginliğini ve arka fren ayarını kontrol ediyorum.

 

 

 NEDEN 50 CC.LİK CUB MOTOR ALDIM.

 2006 senesinde yeniden günlük hayatıma dahil olan bisiklet ile 2011’e geldiğimde uzun turlara çıkmaya başladım ve 2020 senesine kadar Türkiye’nin ve Avrupa’nın büyük bir bölümünü bisikletimle karış karış gezmiştim. Bununla ilgili yol anılarımı ‘’kayapalancilar.blogspot.com’’ isimli bloğumda detaylı olarak anlattım.

 2020’nin ekim ayında hem diz kapağımdaki sıvı kaybını daha idareli kullanmak hem de yaşım gereği pek genç sayılmayacak bedenimi daha az yormak dolayısıyla daha uzun yıllar turlarımı yapabilmek için motorlu bisiklete ( Yuki Gusto 50 cc. )geçmeye karar verdim. Bu arada asla vaz geçemeyeceğim bisikletimi de E-BİKE yani pedal destekli bisiklet (Shimano steps motorlu Kron ETX-500 ) olarak değiştirdim. Bundan böyle uzun turlarda motorlu bisikletimi şehir içlerinde de bisikletimi kullanacağım.

 Motorum resmi kayıtlarda 45 km hız sınırlaması olan  motorlu bisiklet olarak geçiyor. Zorunlu trafik sigortasından ve MTV’den muaf, B ehliyeti ile kullanılabiliyor ve diğerleri gibi 2 yılda bir TÜV TÜRK’de muayene oluyor.

 17 inç jantlara ve 4 zamanlı, 4 vitesli yarı otomatik Euro-4 normlarında 50 cc.lik bir motora sahip. 3 litre kapasiteli deposu ile 150 ile 200 km arasında yol yapıyor. 50 cc lik motorların tamamı için geçerli olan 45 km.lik yasal hız sınırlaması bence de çok doğru olmuş. Diğer motorları kullanmadım ama benim motorum ile 40-45-50 km hızlarda çok keyifli ve rahat bir sürüş yapıyorsunuz. 80 hatta 90 km.ye kadar hemen çıkabiliyor ancak motor son derece güvensiz hale geliyor ve kuvvetli vibrasyon başlıyor. Bunun sonucunda da vidalarda gevşemeler plastik akşamlarda çatlamalar oluşuyor. İşte genel olarak genç kullanıcıların ortak şikayeti olan titreme ve vidaların gevşeyip dökülmesinin sebebi budur. Bu sebepten 50 cc motorları genç kardeşlerime pek tavsiye etmiyorum.

 Benim motorum şu anda 7.000 km.yi geçti ve ilk 500 km bakımındaki sıkma kontrolünden sonra ne bir tane vida gevşedi ne de titreşim oldu. 50 km.yi geçmediğiniz zaman motorun sesi de az oluyor. Her 2.000 km götürdüğüm bakımlarda sadece yağı değişti ki bu da sakin kullanmam sayesinde oldu. Kısaca sakin kullanabilecekseniz bu motorlar şehir içinde veya kısa mesafeli ulaşımlarda ihtiyacınızı karşılayacaktır. Ben Silifke-Taşucu bölgesinde yaşıyorum ve bu yöredeki köylülerin de tercihi benimkine benzer motorlar. Motorları günlük hayatlarında her işlerinde ( şehire,tarlaya,pazara hatta gezmeye ) uzun yıllar sorunsuzca kullanıyorlar bunun da sebebi çok sakin sürmeleri. Yorumlarda Çin malı olmasından dolayı yapılan eleştirileri pek fazla hak etmediğini düşünüyorum. Sonuçta belli bir teknoloji ile çok büyük sanayi tesislerinde bir ihtiyacı karşılaması için üretiliyorlar ve ciddi satış rakkamlarına ve pazar payına sahip. Üretimden tüketiciye kadar milyonlarca insan bu motorlardan ekmek yiyor. Bu motorların fiyatını da göz önüne alarak benim düşüncem kesinlikle olumludur. Alan ve alacak arkadaşlara keyifli sürüşler diliyorum.    

 

 

CUB MOTOR NEDİR ?

 

 


1-Cub motor nedir?

 Ben cub motor almadan önce uzunca bir araştırma yaptım ve iyice aklıma yattıktan sonra tercihim bu yönde oldu. Öncelikle tarihçesinden başlamak istiyorum.

 1958 yılında yarış motorları üreten Honda’nın sahipleri SOİCHİRO HONDA ve TAKEO FUJİSAWA Almanya’da üretilen moped ve scuterleri incelemiş ve ikisinin karışımı hem şehir içinde hem de kırsalda bozuk yollarada tüm dünyanın kullanabileceği bir motor yapmaya karar vermişler.O yıllarda pek fazla asfalt yol yokmuş.

 Cheap urban bike ( ucuz kırsal motoru )nun baş harflerinden oluşan CUB motor skuterdaki kayış,küçük tekerlek ve saç kaporta yerine sağlam çelik iskelet ( underbone motorcycle ),daha büyük lastikler,daha hafif plastik kaporta ve çok ekonomik yarı otomatik 4 vitesli motor ile donatıldı.

 Sonunda Honda e-type CUB 50 motorsiklet ortaya çıktı. Zamanla 70 ve 90 cc.lik modeller ile dünyayı kasıp kavurmaya başladı. Öyle ki Avrupa’da Vespa’yı bile geçti. Günümüzde süper Cub 125 modeli ile 100 milyon adet rakkamına ulaştı.

 Uzunca bir zamandır bu motorları sadece Honda değil birçok ünlü ve daha az ünlü markada üretiyor. Şu anda ülkemizde bütün yerli motorsiklet firmaları da Cub modelini üretiyorlar.

 Çin menşeyli olup ülkemizde üretilen Cub motorların hepsinin motorları neredeyse aynı, fark sadece kaporta ve üzerindeki far,sinyal,km saati bagaj gibi kısımlarında dolayısıyla motor yedek parçaları her yerde var ve çok ucuz. Hani eskiden yerli arabalar için parçası bakkalda bile bulunur derlerdi ya işte bunları da köylerdeki tamirciler bile onarabiliyor. Hem motor hem kaporta parçaları çok ucuz. Durum böyle olunca motorun fiyatı da neredeyse bisiklet ile aynı. Mesela ben motorumu Ekim 2020 de 7.000 liraya aldım. Ocak 2020 de almış olsaydım 5.000 lira ödeyecektim.

4 Nisan 2021 Pazar

NEDEN MOTOSİKLET ALDIM.


    2020 senesinin Ekim ayının son günlerinde uzun araştırmalardan sonra bir motosiklet almaya karar verdim. Çevremdeki herkesi şaşırtan bu kararım tabi ki mantıklı ve geçerli sebeplere dayanıyor. Şimdi sırayla bunlara bakalım.
   Son yıllarda sol dizimde oluşan sıvı kaybının daha az zarar görmesini sağlamak için 2019 senesinde pedal destekli e-bike aldım. Şehir içinde bu bisikletimi kullanıyorum. Uzun turlarıma sağlığım elverdikçe devam etmek istiyorum. Bu turlarım zorlu ve yorucu olabilir ancak verdiği huzur ve mutluluk bana her şeyi unutturuyor. Bisiklet,çantalarım ve ben toplamda yaklaşık 150 kg.lık bir ağırlık oluşturuyoruz ve bu yükü bacakların yani dizlerim taşıyor.Hem dizlerimi hem de kalbimi korumak için bundan sonra yapacağım uzun ve günlük turlarımı motosiklet ile yapacağım. Bu arada motorlu bisiklet demek daha doğru olacak çünkü 50 cc gücünde ve yasal hız sınırı 45 km. Şimdi sizlerin '' yakında daha güçlüsüne geçersin '' dediğinizi duyar gibiyim ancak ben pek öyle düşünmüyorum. Uzun turlarımda yavaş sürüp çevremdeki güzelliklerin tadını çıkartmayı çok seviyorum bu motoruda aynı şekilde kullanmaya kararlıyım. Sadece daha az yorulup terleyerek varış noktama ulaşacağım böylece hem orayı gezecek daha fazla zamanım hemde gücüm olacak. Bisiklet turlarımda bazen öyle günler oluyordu ki yorgunluktan çadırımı kuracak hatta yemek yapacak gücüm bile kalmıyordu. 
   Yeni tur arkadaşımla yaşadığım yol anılarımı sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. 

   

HİÇ BİR ŞEY İÇİN ÇOK GEÇ DEĞİL.

              Başlarken bir hususu belirtmek istiyorum. Aşağıda yazdıklarım ve önerilerim sadece 60 yaş üstü emekliler içindir. Gençlerin ...