BİSİKLETLE GÜNDOĞUMUNA YOLCULUK ( MALATYA-NEMRUT TURU )

Malatya Bisiklet topluluğunun organize ettiği etkinliğe katılmak için 26.06.2013 saat 06.00 da Pelin ve Alp ile birlikte evden hareket ettik.ODTÜ'nin kapısından Nazan'ı alıp AŞTİ'ye geldik. Kernek firmasına ait otobüsümüz 08.30 da hareket etti.Hepimiz en ön sırada oturduğumuz için kaptan Mutlu bey ile sohbet fırsatımız oldu.Bisikletle Nemrut'a çıkacağımıza pek şaşıran Mutlu kaptan '' siz deli misiniz ben oraya bu otobüsle bile çıkamam '' dedi. Önce Mucur Başkent tesislerinde sonra da Gürün Velidedeoğlu tesislerinde mola verdik.Başkent tesisleri ne kadar bakımsızsa velidedeoğlu tesisleri de o kadar bakımlıydı.Malatya'ya 65 km kala otobüsün fren hortumu yerinden çıktı.Mutlu kaptan kelepçe ararken ben yanımızda plastik kelepçe olduğunu söyledim ama bizde de var ihtiyaç yok dedi.Ancak biraz sonra muavin gelip kelepçe istedi . Mutlu'nun durumunu size bırakıyorum.
Kaptan Mutlu'nun tavsiyesine uyarak akşam yemeğimizi Malatya yöresel yemeklerini en ucuz ve temiz yiyebileceğiniz beş konaklarda yedik.Tarhana çorbası,beş konak tabağı,iç pilav ve tatlı olarak zerdan ve sütlü kadayıf mutlaka yemeniz gerekenler.
Kamp alanı şehrin 8 km dışında Elazığ yolu üzerinde İnönü Üniversitesi kampüs'ü içersine güzel bir yerdeydi. Bizi yolda Mustafa Ekici kardeşim karşıladı.İlk akşam bayağı gelen oldu.Bisiklet ile bağlantılı olduğunu inandığım bir duruma tekrar şahit oldum.Herkes ilk defa karşılaşmasına rağmen hemen kaynaşıyordu. Bahtico ile Mürüco ve tatlı Pınar da akşam bize katıldılar. Sabah da Can'ın katılımıyla grubumuz tamalandı.
Sabah 5 de dinlenmiş olarak uyandım.Kahvaltı için  Malatya'ya inmeye karar verdik.Ama seçtiğimiz yer olan Vitamin life'dan hiç memnun kalmadık.Personel çok ağır,servis kötü ve mutfak ile WC pisti.
Tren ile gelen Can 20 saat yolculuk yapınca dönüşte otobüse transfer oldu.Önce gara gidip biletini iade etmeye çalıştık,bürokratik engellerden dolayı başarılı olamadık.Benim gidon borusu çatlamış kaynak yaptırmak için Muko bisiklete( Mustafa'nın dükkanı )gittik.Öğlen yemeğimizi Mürüco'ların da görmesi için beş konaklarda yedik.Tek kelimeyle muhteşemdi.Öğleden sonra etkinlik proğramı kapsamında toplu halde şehir turu atıp Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayına gittik.Orada Can küçük bir kaza geçirdi.Bu yüzden çekilen resimde yer alamadı.
 Akşam tekrar kamp alanına döndük.Kaydımız yapılıp numaralarımızı aldık.
Sabah 06.00 da kalkıp kahvaltımızı yaptık ve 08.00 de hareket ettik.70 km.lik zorlu bir tırmanış bizi bekliyordu.Yolda jandarma yol güvenliğimizi sağlarken sağlık bakanlığının ambulansı bir ileri bir geri giderek sağlık problemi olanlarla ilgileniyordu.Bu arada Özcan Demir kardeşimiz de en geç 20 dakikada bir yanımıza gelip soğuk  su,soda,gofret,lahmacun,ayran ve kayısı ikram ediyordu.Sıcak bir yandan dik rampalı ve virajlı yolda akşama kadar gidip gelmek bir yandan insan perişan olur ama ne lojistik ekibi ne de sağlık ekibinin yüzünden tebessüm hiç eksik olmadı.
Saat 15.00 de Tepehan kamp alanına vardık.Hepimiz bitmiştik resmen ama çok mutluyduk.Bu arada turlarda hep iyi bisikletçi olarak gördüğümüz arkadaşların yorulup kaytararak araçlarla yukarı çıkması enteresandı.Biraz soluklanıp çadırlarımızı kurup yerleştik.Duşumuzu da alınca yorgunluk falan kalmadı.
Gece İpek'in hastalanması keyfimizi kaçırdı.
Bu sabah'ta 05.00 de kalktım.Bu durum havayla ilgili olmalı.
Çadırda yatmak gerçekten çok keyifli.En çok yıldızlı otel 7 yıldızlı oysaki bizim çadırlarımız sonsuz yıldızlı.Gece yatınca binlerce yıldızın altında yatıyorsunuz.(Bu söz Gezegen Cemal kardeşimden alıntıdır.)
Saat 14'e kadar sıcağın geçmesini beklerken dinlendik. Bir kaç km ilerde Karapınar Şelalesinde de serinledikten sonra bizim gruptan Alp,ve Nazan ile esas zorlu tırmanış başladı.Ama ne tırmanış.
Mürüco,Bahtico,Pınar,Pelin ve Can araç ile çıkmayı tercih ettiler.Hoş Pelin bunun acısını Alp'ten zirvede çıkarttı.25 km.lik yolu anca 4 saatte çıkabildik.Neredeyse yürüme hızı.Nemrut'un zirvesine yakın bir yerde otel var yolun oradan sonraki kısmı çok kötü bu yüzden bisikletimi katlayıp minübüse koydum ve öyle çıktım kalan 2 km yi.  Minibüsten indikten sonra da yürümekte bile zorlandığınız bir tırmanış ile zirveye varıyorsunuz. Güneşin batışına zor yetiştik.Zirve bayağı kalabalıktı.

Güneşi batırdıktan sonra önce otelin olduğu yere indik burada bisikletlerimizi bırakıp minibüslerle Tepehan'a geldik.Biraz oturup sonra yattım ama uyuyamadım.Hem az kişi yatmış diğerleri sohbet ediyordu çünkü 03.00 de güneşin doğuşu için tekrar  yola çıkacaktık.Minik Pınar'ında ateşi çıkmış ağlıyordu.Bu da keyfimizi kaçırmıştı ve birşey yapamıyorduk.keskin ailesi sabah Malatya'ya gitme kararı almıştı.
Saat 03.00 yola çıkma zamanı minibüs hareket ediyor ama herkes uyuyor.Gecenin sessizliğini
aracın motor sesi ve teypte çalan acılı arabesk bozuyor.1 saat sonra yine zirvedeyiz.Yukarıda korkunç bir rüzgar var.İnsan ayakta durmakta zorlanıyor.Kayaların arkasına sinip güneşi beklemeye başlıyoruz.Biraz sonra beklediğimize değiyor. Muhteşem bir görüntü. Hava iyice aydınlandığında otelin önüne inmiş olduk.İniş yolunda kenarlardaki mucur tehlike arzettiğinden en önden yola çıkıyorum.Bu sefer grubun iniş yapan tek üyesiyim. Nazan ile Alp'de araçla inecekler.Daha ilk rampanın ilerside bir ayı ile karşılaşıyorum. Bana doğru gelse hemen geri otele doğru gideceğim.Ama o tarlalarda
 kayboluyor.İniş hakikaten çok tehlikeli. Mucur'a kaptırırsanız kurtulma şansınız bayağı az.Çok yavaş ve dikkatli iniyorum.2 saat sonra Tepehan kamp alanındayım.Kahvaltımı edip çadırımı topluyorum. Hep beraber yola çıkıyoruz.Yolu hep iniş zannetmeyin 70 km.lik yolun 20-25 km.si tırmanış gerisi iniş. Dünkü zorlu  tırmanış sonra iniş uykusuz gece tekrar yukarı çıkış ve bisikletle 100 km.lik geri dönüş.Kampüse zor geliyoruz.Bir kaç saat dinlenip saat 07.00 de garajlara doğru yola çıkıyoruz.Yolda Mustafa'nın dükkanına uğrayıp vedalaşıyoruz.Otobüsümüz saat 9.00 da.
İyi ki erken gitmişiz.Çünkü bizim otobüsün bagajı küçük olduğu için 4 bisikleti alamıyor.2 tanesi bir önceki otobüs ile gönderiliyor.
Otobüse biner binmez hepimiz ölü gibi uyuyoruz.Sabah ben eve ,Nazan ODTÜ'ye, Alp ile Pelin de işe gidiyorlar.Can ayrı firmayla geliyor.Çok güzel bir gezi daha sona ermiş oluyor.
Bu etkinlikte emeği geçen herkese ayrı ayrı çok teşekkür ederim.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BURDUR-GÖLHİSAR TURU :

ROMANYA-2019 ( TRANSFAGARAŞAN YOLU )

YUNANİSTAN TURU: