18 Eylül 2024 Çarşamba

KEMALİYE TAŞ YOLU TURU

 


    Burdur Gölhisar'da yaşayan can arkadaşım Mehmet Ertürkmen ile yaz başından bu yana Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bir tur yapmanın planlarını yapıyorduk. Mehmet emekli öğretmendir. Hem moto karavan hem de çekme karavan sahibi gerçek bir maceraperest, Burdur Gölhisar'da yaşıyor. Daha doğrusu oradan daha çok bir yerlerde karavanıyla gezerken bulabilirsiniz kendisini. Ayrıca çok deneyimli bir motosiklet sürücüsüdür. Kendisiyle bir akşam vakti Köprülü kanyonda tanıştık ertesi gün Ermenek'e kadar sürüp ertesi gün ayrılmıştık. Görüşmeye devam ettik daha sonra Melikler vadisinde çadır kurduk. Bir kaç kere yolum Gölhisar'dan geçince yanında kaldım ve bana çevreyi gezdirdi. Havaların çok sıcak gitmesi yüzünden Eylül ayının gelmesini bekledik.. Nihayet beklediğimiz ortam oluştu ve Mehmet Antalya üzerinden bize Tisan'a geldi. Sahil yolu çok sıcak ve kalabalık olduğu için Alanya'dan yukarıya çıkıp Sarıgaziler, Ermenek, Gülnar yolundan serin serin motorunu sürdü. 2 gece bizde kaldı bu sefer ben ona bu bölgeyi gezdirdim. Rota çalışmamızı yapıp Pazartesi sabahı  yola çıktık. 

     09.Eylül. 2024 - Pazartesi : Silifke'de hem Mehmet'in ilaçlarını aldık hem de Motorcu duayen arkadaşım Selman Usca' dan rotamızda bizim bilmediğimiz yerleri not aldık. Erdemli TVS servisinde motorumun 6.000 km bakımını yaptırıp ( sadece yağ değiştirdim ) Mersin Çeşmeli'den otobana girdik. Motosiklet ile ilk defa otobana girdim ve HGS kartım yoktu. Ancak 15 gün içinde alınırsa ceza uygulanmadığı için döndükten sonra Silifke PTT'den aldım. Bu arada motosikletler için 6ncı grup HGS kartı çok zor bulunuyor. Adana'da otobandan çıkıp Karaisalı'da yemek yiyip Aladağ'dan geçerek yola devam ettik. Önce asfalt olarak başladı ama biraz sonra çok bozuk bir yola dönüştü . Aslında gündüz geçebilseydik manzara çok güzeldi. Bir taraf sürekli kayalık dağ diğer taraf kah uçurum kah dere kah da ormandı. Kapuzbaşı köyüne geldiğimizde saat 21.30 olmuştu.

Kapuzbaşı köyü-Atmaca Pansiyon

Atmaca Pansiyonun sahibi Veli Atmaca'nın sıcak ve samimi karşılaması ve odaya yerleştikten sonra ikram ettiği bir demlik çay yorgunluğumuzu unutturdu. Bizi gece vakti ve o yorgunlukla kalacak yer aramaktan kurtardığı gibi ayrıca bir demlik çay, bisküvi ve üzüm  ikramında bulundu. Odamız küçük ama temiz ve rahattı. Tüm duvarları ahşap lambri kaplı otantik bir odaydı.

   

Kapuzbaşı Atmaca Pansiyon

 10.Eylül.2024 - Salı : Bu sabah gerçek köy kahvaltısı sonrası önce tekli şelaleye sonra da üçlü şelaleye gittik. Hepsi de kayaların arasından çıkıyordu ve görüntü gerçekten muhteşemdi.
Kapuzbaşı şelalesi

Doya doya seyredip oradan ayrıldık. Öğle saatlerinde Develi'ye geldik ve acıkmamış olmamıza rağmen Develi cıvıklısını yemeden geçmedik.  Tomarza, Pınarbaşı'nı geçip Gürün'e geldiğimizde güneş batmak üzereydi. Öğretmen evinde yer bulamayınca 38 km daha sürüp Darende'ye geldik. Burada da öğretmen evi ve otel dolu olunca merkez camisinin mescidinde ( öğretmen evinin önermesi ve imamdan izin alarak ) uyku tulumlarımızı serip, bahçesinde kimse olmadığı için benzinli ocağımda yaptığım çayı içip 12 gibi yattık. Mescit çok temiz ve rahattı aynı zamanda hem bizim hem de motorlar için güvenliydi. Yanındaki tuvaletlerde duş bile vardı. Duvardaki prizde tüm cihazlarımızı şarj ettik.

     11.Eylül.2024- Çarşamba : Bugün Amerika'nın Irak'a girmek için kendi vatandaşlarını bile gözden çıkartıp 2001 yılında ikiz kuleleri vurmasının 13. yıl dönümü. Mescit gerçekten çok temiz ve rahattı. Mescitin yan tarafında caminin kafesinde 10 liraya mercimek çorbası 1 liraya çay içip yolun karşısındaki öğretmen evinde kahvaltı yaptık. Öğlenden önce Malatya'ya vardık. Önce bisikletçi arkadaşım Mustafa Ekici'yi ziyaret edip geçmiş olsun dedim. Depremde hem evi hem de dükkanı tamamen yıkılmış bir tek parça bile kurtaramamıştı canından başka. Yavaş yavaş yaralarını sarıyor. Malatya'daki caddelerde sağlı sollu konteynır dükkanlar var. Ufacık konteynırda ne kadar malzeme ile iş yapılabilirse Allah yardımcıları olsun. Malatya'dan ayrılıp Nemrut'a çıktık. 11 yıl önce 2013 senesinde Mustafa Ekici'nin düzenlediği ilk Malatya Bisiklet Festivalinde 20 inch katlanır bisikletim ile Nemrut'da heykellere kadar çıkmıştım.

Nemrut'a 2013 senesinde bisiklet ile çıkışım .

Bu defa motor ile çıkınca kendimi bir kere daha tebrik ettim. Nostalji olsun diye bisikletle olan pozumu motorla da yeniledim.
Nemrut Dağı

  
Nemrut dağı
     Nemrut'tan sonra Ergani'ye gidip Mehmet'in arkadaşı Kadir beyi ziyaret etmek istiyoruz. Nemrut'tan inerken Pazarcık'tan ayrılıp Pütürge üzerinden Ergani'ye giden kestirme bir yol var ancak çok virajlı ve bozuk olduğu için daha uzun olmasına rağmen asfalt ve düz olduğu için Malatya'ya inip Elazığ üzerinden Ergani'ye gittik. Kadir bey Ergani'den önce Gölhisar kaymakamıydı ve Mehmet ile oradan tanışıyorlar. Kendisi çok düzgün bir insan zaten Gölhisar'dan ayrılırken sevenleri çok üzülmüşler. Bizi önce evinde ağırladı sonra kalacağımız otele gönderdi.
Ergani Makam dağı

     12. Eylül.2024- Perşembe : Sabah Kadir beyin Kaymakamlıktaki odasına gittik ve hep beraber Makam dağına çıktık. Burada iki kutsal yer bulunuyor. Bir tanesi Zülküf Peygamberin makamı diğeri de Meryem Ana kilisesi. Kadir beyi daha fazla meşgul etmemek için veda edip ayrıldık.
      Sırada Elazığ var. 2011 senesinde oğlum Barlas askerliğini Elazığ'da yaptı. yemin töreni için iki kere gelmiştik. Deprem Elazığ'a da çok büyük hasar yapmış. Çok üzüldüm.
Elazığ Kapalı Çarşı

Mehmet'e şehri gezdirip ( özellikle Kapalı Çarşıyı ) Pertek feribotu ile Munzur'dan karşıya geçip Tunceli'ye gittik. Kapalı çarşıdan Orcik ve Elazığ leblebisi aldık. Elazığ'ın kendine has dekore edilmiş kahvelerinde çay içtik.
Pertek feribotu

Birinci gece İl Özel İdaresi misafirhanesinin bungalovunda ikinci gece öğretmen evinde kaldık. İkinci gün Ovacık'a ve Munzur Gözelerine gittik akşama Tunceli'ye döndük. 
Ovacık Munzur Gözeleri
     13. Eylül.2024 : Cuma :

     Öğretmen evinde kahvaltı yoktu. Yolumuz uzun olduğu için erkenden yola çıkıp Çemişgezek'e geldik. Çarşı içinde genç bir arkadaşın çalıştırdığı basit pastanede çay ve poaça yedik. Bu yaşında her şeye küsmüştü çünkü Üniversite mezunu olup  KPSS sınavından yüksek not almasına rağmen her seferinde mülakatta elenmesine isyan ediyordu. Büyük ideallerle okulu bitirip gelecek hayallerinin yıkılması sonunda açtığı küçük dükkanda sadece poaça, simit ,çay ve dondurma satarak hayata tutunmaya çalışıyordu. Ne acı değil mi. Birilerinin çocukları göstermelik bir sınav ile Belediyelere veya Meclise girsin ve bu gencin hakkını yesinler. Yolun buradan sonraki bölümü muhteşemdi. Sol tarafta çok derin ve dar bir kanyon daha sonra yerini Karasu nehrinin başlangıcına terketti. Bu arada bir zamanlar Vali adıyla Tv.de dizisi de oynamış olan Muhsin Yazıcıoğlu Köprüsünden geçtik. Gerçekten çok zor bir yere yapılmıştı.
Muhsin Yazıcıoğlu köprüsü
     Öğle saatlerinde Kemaliye'ye vardık. Kemaliye Karasu nehri kenarına kurulmuş, ahşap evleri dağın yamacında orman içine serpiştirilmiş adeta bir huzur yeri. Her evin şekli bir birinden farklı. Sokakların tamamı Arnavut kaldırımı yani parke taş kaplı. Kemaliye'den ayrıldıktan biraz sonra İliç yol ayrımı köprüsünde Taş yola geliyorsunuz.
Kemaliye Taş yolu başlangıcı

Bu gezinin amacı Kemaliye Taş yolu ve Karanlık Kanyonu geçip hacı olmaktı. Burası kazma kürek ile tamamen insan eliyle kazma kürek ile132 yılda yapılmış. Tünel ara ara bağlantı yollarından oluşuyor. Bir tarafı kayalık dağ, diğer tarafı tehlikeli uçurum olan bir kanyonda. Aşağıdan da Fırat nehri akıyor. Buranın bir bölümünde de tekne turları var. Yolun tamamı 7 km. ve çok dikkatli sürmek gerekiyor.  https://youtu.be/75UdUQSoHws?si=x5KVvc-zftRfIlIJ : Taş yol belgeseli.

     Akşam üstü Divriği kasabasında önce Ulu Cami ve Darüş şifa'yı gezip sonra yemek yedik. Kangal'a geldiğimizde hava kararmıştı ama kalacak yeri önceden ayarladığımız için rahattık. Kangal öğretmen evi yeni yapılmış çok güzel bir yer. Sabah erkenden kahvaltı yapıp ayrı ayrı yola çıktık. Burada yolumuz ayrıldı çünkü ben Kozan'da yatıp Pazartesi günü Tisan'a döndüm. Mehmet hiç yatmadan Konya üzerinden Gölhisar'a gitti. İkimizin de çok memnun olduğu çok keyifli bir gezi oldu. Teşekkürler Mehmet çok keyifli yol arkadaşlığın için. Bu arada motor konusunda da çok tecrübeli olan arkadaşımdan pek çok şey öğrendim. 
     Bu gezide toplam 8 günde 2.560 km yol yaptık ve ben 26.5 litre benzin tükettim. Mehmet'in motoru 250 cc olduğu için biraz daha fazla tüketti. Bir gece pansiyonda, bir gece bungalovda, bir gece mescitte ,bir gece otelde ve 3 gece de öğretmen evinde yattık. Maalesef hiç çadır kurmadık. Kemaliye'de kurarız diye düşünüyorduk ama saat çok erken olduğu için orada da gerek kalmadı. Çok zorlu yollardan geçtik ama motorlarımız bizi hiç üzmedi.
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

PAHALI MOTOR VE MALZEMELER GERÇEKTEN GEREKLİMİ ? :

       2011 senesinde bisiklet yeniden hayatıma girdi. Yeniden diyorum çünkü en son olarak bisiklete 1973 senesinde, motosiklete de 1985 de ...