BİSİKLET İLE BİR İSTANBUL GÜZELLİĞİ

1.İstanbul bisiklet festivalinden sonraki günlerdeyiz.Bu gün oğlumla birlikte dostları ziyaret etmeye ve Anadolu yakasındaki bisiklet yolunda pedallamaya karar verdik.Sabah 09.00 gibi kızımın Sarıyer tarafındaki evinden önce İstinye'ye inip sahil yolunu takip ederek Bebek, Arnavutköy, Ortaköy üzerinden Beşiktaş'a geldik. Vapur ile Kadıköy'e geçip hemen sahilden başlayan Bisiklet yoluna girdik. Sanıyorum bu yolu belediye sırf bisiklet yolu yapmış olmak için düşünmüş.Bazı yerleri gayet güzel asfalt kalitesi iyi kenarında araçlar girmesin diye plastik babalar var,tabelalar yeterli ama bazı yerlerde ise ( özellikle marina civarında )mevcut semini sadece maviye boyamış yol bozuk ve çok sarsıntılı.Bir yerde de kahverengi kullanılmış.Boyası tamamen silinmiş kısımlarda ara ara göze çarpıyor.Rotası çok keyifli sağ tarafınızda denizi seyrederek yol alıyorsunuz.
Bostancı'dan içeri girip ilk ziyaretimizi Kaçkar bisikletin sahibi Serkan Yazıcı'ya ya yaptık.Yeni dükkanına hayırlı olsun dedik.İkram ettiği çay eşliğinde çok güzel ve samimi sohbet ettik.Bu arada adını değiştirmiş yeni adı BİSİKLET SEPETİ olmuş.
Oradan Gürsel Akay'ın yanına geçip ona da yeni dükkanında hayırlı olsun dedik.Gürsel ile faceden görüşüyorduk ancak ilk defa karşılaştık.Bizi çok içten karşıladı.Sıcak sohbetin ardından vedalaşıp ayrıldık ve Bisiklet gezginine yani Rahman,Başak,Seçil ve Alex'in yanına geçtik.Nerdeyse akşam olmak üzereydi.Biraz sonra Hakan Kayışlığil'de uğradı ama çok kalamadı.Bu arada Rahman her zamanki haliyle bisikletlerimiz etrafına turlayıp eksiklerimiz gösterdi ve bir kaç yeri de ayarladı.Son müşterinin de gitmesinden sonra bahçedeki masada yemek düzeni kuruldu
ve geleneksel bahçe sohbeti başladı.Bisiklet gezgininin bahçesindeki masada sabah kahvaltı ve akşam üstü çay sohbetlerini bilenler iyi bilir acaip keyiflidir.Bu sefer iki de yabancı konuğumuz vardı.Lewis ve Ben, kendileri İngiltere'den gelmişlerdi ve doğuya yani Hindistan Çin tarafına gidiyorlardı.Yani en doğru adrese gelmişlerdi.Onların yol hikayelerini ve bundan sonraki rotalarını zevkle dinledik.Sohbet gerçekten çok güzeldi ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.Bizim karşıya geçmemiz gerekiyordu ve vapur belli bir saatten sonra yoktu.Alex'le Seçil ,Lewis ve Ben'i evlerine davet ettiler.Başak ile Rahman'da bizi kendi evlerine götürmek istediler.Bir daha ki sefere diyerek ellerinden zor kurtulduk.
Bisiklet gezgininde göze çarpan en önemli özellik normal bir bisikletçi dükkanı yerine çok sıcak bir havanın estiği bir dostluk ortamı olması.Alex ile Seçil Kadıköy'e gidecekleri için biz de onlara katıldık.Ancak çok nazik bir hareket yapıp bizi iskeleye kadar götürdüler sonra geri döndüler.Kendilerine tekrar teşekkür etmek isterim.
Kadıköy'den o saatte sadece Karaköy'e vapur olduğu için Karaköy'den sahil yolundan İstinye'ye eve döndük.Sahil yolunda pedallamakta çok iyiydi çünkü trafik durmuştu ama biz aralarda geçip erkenden geldik.
Serkan Yazıcı'ya ve Gürsel Akay'a yeni dükkanlarında hayırlı işler ve hayırlı kazançlar diliyorum.
Rahman,Başak,Seçil ve Alex'de bu güzel akşam için özellikle teşekkür ederim.
Bu arada çok hoşuma giden bir şey oldu.Biz Bisiklet gezgininde otururken Gürsel Akay gelip bir
şeyler aldı.Aynı işi yapan esnaflar arasında rekabet yerine bu tür yakınlaşmalar bugünlerde hasret kaldığımız geleneklerimizden ve ahilik kurallarımızdan biridir aslında.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BURDUR-GÖLHİSAR TURU :

ROMANYA-2019 ( TRANSFAGARAŞAN YOLU )

YUNANİSTAN TURU: